Servet-i Fünun edebiyatını Türk Dili ve Edebiyatı derslerinden hatırlarsınız. Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşayan şairimiz Tevfik Fikret, bu edebiyatın en önemli temsilcilerindendi. Onun Rübab-ı Şikeste adındaki şiir kitabını bir süredir okuyorum. Aruz vezninde yazılmış ve yazımında çokça arapça ve farsça kullanılmış bu kitabın. anlaşılması günümüz dilinde zor olsa da benim okuduğum dergah yayınlarından çıkan kitapta farklılıklar gösterilerek kolaylaştırılmış. Kitapta özellikle yine istibdat döneminde İstanbul'un sisli bir havasında yazılmış 'sis' şiirinin mükemmel bir dönem eleştirisi olduğunu belirtmeliyim. Bu kitabı şiire ilgi duyan herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim. Sis'ten bir dörtlük: Bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet! Hep levs-i riyâ dalgalanır zerrelerinde, Bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde; Hep levs-i riya, levs-i hased, levs-i teneffü'- Yalnız bu... Ve yalnız bunun ümmîd-i tereffü' Milyonla barındırdığın ecsâd arasından Kaç nâsiye vardır çıkacak pâk ü dırahşân? Örtün, evet, ey hâile... Örtün, evet, ey şehr; Örtün, ve müebbed uyu, ey fâcire-yî dehr!..

yazıyı okuduktan sonra şiiri okudum. bu zamana kadar haberim yoktu doğrusunu söylemek gerekirse. en kısa zamanda kitabı da alacağım.

Cok guzel bir kitaba benziyor. İlk firsatta alip okumayi cok isterim cunku cok begendim. Hatta bugun disari cikicam d&r ugrayip alayim.

yeni türkçeyle yazılmış kitapların bile kimse yüzüne bakmıyorken bu kitabı alıp okuyacak insan çok azdır muhtemelen.

sis şiirini okulda işlemiştik anlamıyla birlikte. olağanüstü bir şiir tek kelimeyle. ancak tevfik fikret'in yazabileceği bir sistem eleştirisi.